26 Aralık 2015 Cumartesi

Tiyatro Keyfi’nden Süratli ve Neşeli Bir Ders: Shakespeare’in Bütün Eserleri-Hafif Kısaltılmış - TheMagger

Shakespeare’in Bütün Eserleri-Hafif Kısaltılmış
Yaşasın artık Ekim geldi! Birçokları için bu ay, Filmekimi demek ama benim için tiyatro ekimi demek. Tiyatrolar sırayla perdelerini açtı, ben de böylece oyun izleme sezonumu açtım. Bu sene, açılış için “Shakespeare’in Bütün Eserleri-Hafif Kısaltılmış” oyununu seçtim. Sezona da daha öncekilerden çok daha heyecanlı ve eğlenceli bir giriş yaptım çünkü yıllardır bu oyunun ülkemizde sergilenmesi hayalim Tiyatro Keyfi ile gerçek oldu hem de isimleri gibi inanılmaz keyifli bir şekilde!


Üniversiteden henüz mezun olup Shakespeare’e olan hayranlığım doruklardayken, Londra’ya yaptığım seyahatte en çok iki şey aklımda kalmıştı. Birincisi Shakespeare’in tiyatrosu, ikincisi de The Shakespeare Company tarafından sergilenen Shakespeare’in Bütün Eserleri – Hafif Kısaltılmış (The Complete Works of Shakespeare – Abridged). O zaman oyunu çok beğenmiştim, gülmekten gözlerimden yaşlar akmış, kahkahalarım salondaki diğer seyircilerin alkış ve ıslıklarına karışmıştı. Oyundan sonra bile uzun süre gülmeye devam etmiştim, olur olmadık yerde ve zamanda. Tüm bunları on beş yıl önce yaşamıştım. İki hafta önce Garaj İstanbul’da tarih tekerrür etti. Oyunu seyrettim ve ne yaşadıysam, ne hissettiysem hiç değişmedi. Hatta daha fazlaydı diyebilirim çünkü Türkçe izleyince bazı espriler daha da anlamlı oldu. Deyim yerindeyse “beni kopardı”. Hala aklıma geldikçe gülüyorum.

Oyun, Shakespeare’in en ünlü aşk oyunuyla başlıyor, en büyük trajedisiyle sona eriyor. İki oyun arasında da geriye kalan tüm oyunları sergileniyor. Ancak hepsi diyaloglarla gösterilmiyor, oyunlar şekilden şekle giriyor. Örneğin, Shakespeare’in sevdiğiniz bir eseri, bir yemek programı veya rap şarkısı olarak karşınıza çıkabiliyor. Benim için en komik olan bu iki sahnede gülmekten kendimi kaybettim, kahkaha atmaktan nefesimin de kesildiğini hissettim. Tüm oyunlar ve danslar, bir saat gibi bir süre içerisinde oluyor. Evet yanlış okumadınız! Shakespeare’in otuz dokuz eseri bir saat içinde gözünüzün önünden bir film şeridi gibi geçiyor. Final de muhteşem oluyor. Hatta son sergiledikleri oyunu anlamanız için bir dakikalık özetini de veriyorlar. Peki bunun nasıl olacağını merak ediyorsanız, gözlerinizle görmeniz, bizzat gülmeniz gerek. Maalesef başka detay veremeyeceğim yoksa hem güzelliği hem de özelliği gider. Eğlenceniz yarım kalabilir, ayrıca da biraz sürpriz olsun!

(The Complete Works of Shakespeare – Abridged).
Shakespeare’in Bütün Eserleri-Hafif Kısaltılmış

Ancak sahne ve kostümlerle ilgili detayları uzun uzun verebilirim. Sahne, oldukça sade. Ortada oyuncuların girip çıkması için bir kapı var, kapıda da sembolik kırmızı tiyatro perdesi.  Dekor derseniz yok, zaten oyuncuların hareket ve danslarının yoğunluğundan sahnede başka bir dekora da yer yok. Oyunu zenginleştirmede bütün işi kostümler ve danslar üzerine almış. Romeo’dan Hamlet’e, Ophelia’dan Juliet’e kadar tüm karakterlerin kostümleri var. Yanlarında da kılıçları, iksirleri, saç örgüleri ve perukları var. Kostümler, görkemli olduğu kadar oyunların anlam ve önemine uygun. Ve tabii bir o kadar da komik. Güldüğünüzde kahkahanızın yarısı esprilerden kaynaklanıyorsa diğer yarısını da kostümlere ayırıyorsunuz. Danslar da bu kahkahanızı taçlandırıyor. Danslar, üç erkek oyuncuya ait ama bir Romeo görseydi kesin kıskanırdı. Oyuncular ve espriler bir yana sırf bu dansları ve kostümleri görmek için bile gidilir bu oyuna. Tabii bunda da koreograf Alpaslan Karaduman ve kostüm tasarımcısı Berna Yavuz’un başarısının altını çizmek gerek.

İşin en görünür kahramanları Kemal Erdurak, Mesut Yılmaz ve Kerem Muslugil’in ne kadar muhteşem olduğunu bilmem anlatmaya gerek var mı? Önce Kerem Muslugil çıkıyor sahneye. Bizi selamlıyor ve selamlamakla kalmayıp geldiğimiz için teşekkür ediyor. Tüm bu teşekkür biz izleyicilere gösterdiği saygının ifadesi. Böylece bizim de oyuna karşı kanımız daha bir ısınıyor, daha keyifle kuruluyoruz koltuğumuza. Seyirciyle soru-cevaplı giriş yapıldıktan sonra Mesut Yılmaz sahneye çıkıyor, Kemal Erdurak da yanına geliyor ve eğlence başlıyor. Biri kah rahip oluyor, diğeri anlatıcı oluyor ne anlattığını anlamadan. Bir diğeri ise şarkı söylüyor, modern tiyatrodan bir örnek vererek… Cadı, soytarı, cüretli kadınlar da yine büründükleri farklı kişiliklerden sadece birkaçı.


Bu üç “aklı evvel” oyuncu, aslında pek fazla Shakespeare hakkında bilgi sahibi değil ama olsun, üstlendikleri her rolde sergiledikleri oyunculukla Shakespeare’in tüm karakterlerinin de hakkını veriyor. Mesela, Hamlet onlar gibi kılıç kuşanamadığı için kesin hırsından ağlardı. Ya da cadılar süpürgelerini, soytarılar da şapkalarını bırakıp bu görevlerinden istifa ederlerdi. Başından sonuna kadar da bir festival havası estiriyorlar hem de aksilikler ve çılgınlıklarla dolu bir festival. Hemen katılmak istiyoruz. Bir saat içinde bu kadar cümbüşlü bir oyunculuk sergilemek kimsenin harcı değildir, en çok da bunu alkışlıyoruz oyunun sonunda, tabi ki ayakta.

Shakespeare’in Bütün Eserleri-Hafif Kısaltılmış
Oyunda alkışı hak eden iki kahraman daha var, görünmez ama varlıklarını sonuna kadar hissettiren iki kahraman. Birincisi Kemal Başar. Oyunun yönetmeni, dramaturgu, projenin sahibi. Yani tüm bu eğlencenin, kahkahanın ve gülme krizlerimizin sorumlusu. Öncelikle on yıldır West End’de kapalı gişe oynayan bu çalışmayı çok ama çok başarılı bir şekilde uyarlamış. Harika yönetmiş ve ortaya da böylesine müthiş bir oyun ve oyunculuk çıkmış. Kendisini önce tebrik ediyor ve teşekkürlerimi de beraberinde iletiyorum. Çünkü bu oyunu Londra’da seyrettikten sonra hep keşke burada da sergilense, keşke bir tiyatro veya yönetmen çıksa,  oyunun tercümesini yaptırsa, oynasa, oynatsa, biz de seyretsek, eğlensek ve beğensek diye çok istemiş ve beklemiştim. İşte bu hayalim ve beklentim Kemal Başar sayesinde gerçek oldu ve bu kadar beklediğime fazlasıyla değdi. Kısaca ellerine sağlık diyorum.

Diğer görünmez kahraman, oyunun tercüme eden Leyla Özgüler-Kalender’i de ayrıca tebrik ediyorum. Oyun, çok düzgün ve doğru şekilde tercüme edilmiş, espriler gayet güzel uyarlanmış. Sayesinde tüm oyun gayet akıcı ve anlaşılır olmuş. Yabancı bir tiyatro oyununun iyi bir şekilde Türkçeleştirilmesi konusunda takıntılı biri olarak en çok merak ettiğim unsurların başında tercümesi geliyordu. Hiçbir şekilde hayal kırıklığına uğramadım aksine Leyla Özgüler-Kalender’in Türkçesine ve çeviri becerisine hayran oldum.

Kısaca bu oyun, Shakespeare’i yeniden keşfetmeniz, keşfederken eğlenmeniz, eğlenirken değindiği konular üzerinde düşünmeniz ve henüz açılış yapmadıysanız tiyatro sezonuna harika bir başlangıç yapmanız için Garaj İstanbul’da sizleri bekliyor. Benim gibi bu keyfe doyamayacaksınız, bir saat asla yetmeyecek, tekrar gitmek isteyeceksiniz. Kesinlikle değer!

kaynak: themagger.com

www.tiyatrokeyfi.com
biletler biletix'de tıklayın.

24 Aralık 2015 Perşembe

Oyuncu mu olmak istiyorsunuz?


Oyunculuk Atölyesi

KEMAL BAŞAR OYUNCULUK ATÖLYESİ

Uluslararası yönetmen, yurtdışında çeşitli festivallerin seçici kurul üyesi, festivallerde de workshoplar yöneten, seminerler veren eğitmen ve oyuncu Kemal Başar’dan çağdaş tiyatro, oyunculuk ve oyunculuk felsefesi, estetik; alanında uzman eğitmenlerden hareket, ses, nefes, diksiyon dersleri… Çağdaş oyunculuğun tarifi, uygulamalı olarak karşılaştırma, kendimiz ve korkularımızla yüzleşme, onlarla baş etme ve sahnede kimseye benzemeyen, yalnız kendi olan eşsiz bir oyuncu olarak varolabilmenin yolları…

9 ay süren atölyelerde ilk üç aydan sonra Kemal Başar’ın yönettiği bir eser hazırlanıyor ve sergileniyor.

Başarılı bulunanlar Tiyatro Keyfi’nin yapımlarında görev alabiliyor; reklam, dizi ve filmlere yönlendiriliyor.

Ustalarla teke tek çalışma olanağı…

Dilerseniz Kemal Başar ve Hakkı Ergök’le teke tek de çalışabilirsiniz.


KONSERVATUVARLARA HAZIRLIK ATÖLYELERİ

Okulsuz olmaz, mutlaka bir konservatuara girmeliyim mi diyorsunuz? Pek çok kişinin başvurduğu ve seçilmenin çok zor olduğu yetenek sınavlarına Kemal Başar’ın önderliğinde, ustalarla yapılan atölyelerimizde hazırlanabilirsiniz.

Ustalarla teke tek çalışma olanağı…
Dilerseniz Kemal Başar ve Sevtap Çapan’la teke tek de çalışabilirsiniz.


ÇOCUKLAR İÇİN YARATICI DRAMA ATÖLYELERİ

Fiziksel ve ruhsal anlamda gelişme çağındaki çocukların drama eğitiminde yanlış yönlendirilmemesi çok önemli. Deneyimli yaratıcı drama eğitmeni ve oyuncu Sevtap Çapan’ın önderliğinde hafta sonları yaş gruplarına gore bölünmüş 4 ayrı sınıfta, Cihangir’deki donanımlı atölyemizde…


ÇOCUKLAR İÇİN PİYANO VE SOLFEJ ATÖLYELERİ

Çocuklarımız değerli! Yeteneklerini ve müzik yoluyla estetik duygularını geliştirmeleri, empati kurmayı ve kendilerini ifadeyi öğrenmeleri için usta eğitmenlerden piyano ve solfej dersleri; Beyoğlu’ndaki dersliğimizde, hafta sonları…


Arayın, yazın, ofisimize gelin, görüşelim. Olanaklarımızı kendi gözlerinizle görün!

Ofis: Asmalımescit Mah., Kallavi Sok., Ecehan, Kat 2, Beyoğlu, İstanbul
Atölye: Sıraselviler Cad., Akarsu Sok., 48/2, Cihangir, İstanbul
Sahne: Hocazade Sok., 20/B, Taksim, İstanbul
Sanat Yönetmeni: Kemal Başar
kemalbasar@tiyatrokeyfi.com.tr

Atölyelere başvuru ve bilgi için: egitim@tiyatrokeyfi.com.tr
Bilet rezervasyonu için: satis@tiyatrokeyfi.com.tr
Telefon: 0538 2722379

"CAHİDE SONKU MÜZİKALİ" ANADOLU TURNELERİ OCAK 2016

Anadolu Turneleri
Cahide Sonku Müzikali
CAHİDE SONKU MÜZİKALİ,
8 Ocak Burdur Kültür Merkezi
9 Ocak Isparta Kültür Merkezi
10 Ocak Ankara Devlet Tiyatrosu Çayyolu Sahnesi
15 Ocak Ayvalık Sanat Fabrikası Sahnesi
16 Ocak İzmir Narlıdere Kültür Merkezi
17 Ocak Nazilli
20 Ocak Tarsus
21 Ocak Adana
22 Ocak Antakya
27 Ocak Ordu
Biletler Biletix ve gişelerde...
Rezervasyon: 0533 6539819 (Hasan Acar)


19 Aralık 2015 Cumartesi

Ve Cahide Sonku sahnede! Radikal

Ve Cahide Sonku sahnede!
Nilüfer Açıkalın
Türk sinemasının ilk kadın yıldızı Cahide Sonku'nun hayatı Tiyatro Keyfi tarafından sahneye taşınıyor. Bu hafta başlayacak müzikalde Cahide Sonku'yu Nilüfer Açıkalın canlandırıyor.

RADİKAL - Türk sinemasının ilk kadın yıldızı Cahide Sonku, Nilüfer Açıkalın’ın yorumuyla bu sezon tiyatro sahnesine konuk oluyor. Gökhan Erarslan'ın kaleme aldığı, Tiyatro Keyfi prodüksiyonu olan 'Cahide Sonku Müzikali' 1 Ekim’de Borusan Oto Dolmabahçe Sahne’de başlıyor. Kemal Başar'ın yönetmenliğinde sahnelenecek müzikal,  sanat ve özel yaşamı ile bir döneme damga vurmuş efsane sinema ve tiyatro oyuncusu, aynı zamanda film  yönetmeni olan Cahide Sonku'nun dramatik yaşam öyküsünü çağdaş bir müzikal melodram olarak ele alıyor. Cahide Sonku'yu sahnede Nilüfer Açıkalın canlandırıyor.

1919 Yemen doğumlu olan Cahide Sonku 16 yaşında Darülbedayi'ye girmiş, sinemadaki çıkışını 'Bataklı Damın Kızı Aysel' adlı 1935 yapımı filmle yakalamıştı. Kurduğu film şirketi 'Sonku Film' iflas ettikten sonra ömrünün son yıllarını yokluk içinde geçiren yıldız oyuncu 1981 senesinde, 62 yaşındayken hayatını kaybetmişti.

Cahide Sonku
Cahide Sonku
Geçen sezonlarda 'Rain Man', 'Shakespeare'in Bütün Eserleri - Hafif Kısaltılmış', 'Öykülerden Oyunlar' ve yetişkinlere kukla 'Romeo ve Juliet' adlı oyunlara imza atan Tiyatro Keyfi'nin yeni oyunu Cahide Sonku Müzikali 1 Ekim Perşembe, saat 20.30’da Borusan Oto Dolmabahçe Sahne'de prömiyer yaptıktan sonra sezon boyunca sergilenecek.

Cahide Sonku

Reji ve dramaturjisini Kemal Başar'ın yaptığı müzikalin müziklerinde Orhan Enes Kuzu'nun, çevre ve ışık tasarımında Yüksel Aymaz'ın imzası var. Kostüm tasarımını Canan Göknil'in yaptığı oyunda sahnede Nilüfer Açıkalın, sesleriyle ise Erhan Yazıcıoğlu, Hakkı Ergök ve Neslihan Yeldan olacak.

Biletler, Biletix'ten edinilebilir.
Rezervasyon ve toplu satış için: 0538 2722379, satis@tiyatrokeyfi.com.tr 

kaynak: Radikal

Akşam - Shakespeare‘in En Komik Hali

İngiltere’nin önemli sanat duraklarından London West End’de 10 yıldır kapalı gişe oynayan Shakespeare’in Bütün Eserleri (Hafif Kısaltmış) ilk kez Türkiye’de sahnelendi. Tiyatrokeyfi’nin ikinci projesi olan oyunda tiyatro hakkında hiçbir şey bilmeyen 3 kişinin Shakespeare’in eserlerini 1.5 saatte oynama çabaları konu ediliyor.


Shakespeare’in Bütün Eserleri (Hafif Kısaltmış) Adam Long, Daniel Singer ve Jess Winfield tarafından kaleme alındı ve “Reduced Shakespeare Company” olarak ilk kez 1987 yılında Edinburgh Fringe Festivali’nde sahnelendi. Kısa zamanda ünü yayılan bu ilginç komedi Londra’da da sahneye taşındı ve büyük beğeni topladı. 10 yılı aşkın bir süredir London West End’de kapalı gişe oynuyor. 1 Şubat’ta 6 ay önce kurulan Tiyatrokeyfi tarafından sahneye taşınarak Türkiye prömiyerini yaptı. Oyunun haklarını 4 yıl önce alan ve sahnelemek için kendi tiyatrosunu kurmayı bekleyen yönetmen Kemal Başar ile konuştuk…

AKŞAMDAN SABAHA ÜNLÜ OLANLAR

Başar oyunu şöyle anlatıyor: “Oyun London West End’de 10 seneyi aşkın kapalı gişe oynuyor. Orada bir komedi oynanması hafiflik olarak görünen bir şey. Çünkü genelde büyük müzikaller ve klasiklere ev sahipliği yapar tıpkı Broadway’deki gibi. Orada bir komedinin tutması metnin ve oynayan grubun kalitesini gösteriyor. 4 yıl önce ONK Ajans’la konuşup tiyatromu kurduktan sonra sahnelemek üzere oyunun haklarını aldım. Wikipedia bilgileri bile olmayan üç şuursuz oyuncu Shakespeare oynamaya kalkıyorlar. Hiçbir bilgileri yoktur ama bilet satmışlardır. Cehaletin verdiği cüretle Shakespeare'in soneleri de dahil bütün eserleri 1.5 saatte oynayacaklarını söylerler. Onlara göre Shakespeare hiçbir şeydir. Tiyatro da hiçbir şeydir. Bu aynı zamanda akşamdan sabaha ünlü olan Türkiye’nin durumunu anlatan bir şey."


Shakespeare’in Bütün Eserleri Hafif Kısaltılmış
Shakespeare’in Bütün Eserleri

TİYATRO ‘KOLAY’ BİR İŞ DİYENLERE

“Sadece komedi olsun diye oyun yapmıyor Tiyatrokeyfi. Hem tiyatronun kitlelerce dünyanın en kolay işi gibi görünmesi hem de kolay tiyatrocu olma hevesindekilerin çoğunlukta olmasını düşünenlere de bir gönderme yapıyor. Bu oyunun en az 5 yıl devam etmesini planlıyorum. Oyunun adına cahillikten 'hafif kısaltmış' diyorlar. 'Hafif kısalttık ama Shakespeare ortada yok' bir nevi. Bu oyunun farklı olacağını düşünüyorum.”

Kaynak : www.aksam.com.tr

Life Art Sanat “CAHİDE”nin Büyüsü İçinde Bir Büyük Festival!


Tiyatro Keyfi’ nin bu seneki yeni oyunu “Cahide Müzikali” ile perdelerini açtı. 35 ayrı oyunla seyircilerini selamlamayan festivalin profesyonel yapısı yıldan yıla büyük bir ivmeyle yukarıya tırmanıyor. İzmir Devlet Tiyatrosu Konak Sahnesi’nde izlediğimiz Tiyatro Keyfi’ nin “Cahide”si, Gökhan Erarslan’ ın yazıp Kemal Başar’ ın yönettiği farklı bir gösteri. Dönemsel olarak Türkiye’de doğan bir yıldız oyuncunun hayatına ayna tutan eserde ‘Cahide’ rolünü sahnelerin önemli ismi Nilüfer Açıkalın canlandırıyor.

Tiyatro Keyfi İstanbul’daki yeni mekanında birbirinden seçkin oyunları sahnelere aktarırken, bu sene ortaya koyduğu yeni projesi ‘Cahide Müzikali’ ile tüm dikkatleri yeniden üzerine çekti. Kemal Başar’ ın sanat yönetmenliğinde kendi kulvarında büyülü sesler oluşturmayı başaran topluluk, uluslararası bir festivalin açılış oyunu olarak büyük bir onuru elde ederken, Nilüfer Açıkalın’ ın sahnede eşine az rastlanır karakter analiziyle seyircilerden tam not almayı başarıyor. Kemal Başar’ ın sahne üstünde kendi düşünsel yaratımlarını ekleyerek yarattığı ‘Cahide’ doğru bir ismin elinde muhteşem harmanlanmış.

Cahide Sonku’ yu Türkiye’de yaşayıpta bilmeyen yoktur eminim. Türkiye’ nin önemli ilk kadın aktrislerinden ve ayrıca ilk kadın yönetmeni olan Cahide Sonku, Yemen 1919’da doğup 1981 İstanbul’da hayatını kaybedene kadar birbirinden unutulmaz projelere imza atmıştır. 16 yaşında Darülbedayi’ye girip, Muhsin Ertuğrul’la çalışan güzel oyuncu, farklı isimlerle yaptığı evliliklerle, çektiği ilk sinema filmi “Fedakar Ana” ile, “Bataklı Damın Kızı Aysel” filmindeki unutulmaz oyunculuğuyla hafızalara kazındı.

Kemal Başar, Gökhan Erarslan’ ın yazdığı ‘Cahide’ metnini, oyuncunun ilk yıllarından günümüze dek yaşanılan trajedilerine kadar geniş yelpazede değerlendirmiş. Özellikle dekor kullanımından kaçınıp sisler içinde büyülü bir atmosfer yaratmayı bilen yönetmen, ‘Cahide’ isminin geçmişte kalan flu hayatını sis imgesinin süzgecinden geçirip anlatıyor. Yönetmenin bir derdi var sahnede; geçmişin derinliklerini sis bulutu içinden seçip çıkarmak ise seyirciye kalıyor. Yüksel Aymazın psikolojik derinlikleri hissettiren muhteşem ışık tasarımı oyunun en can alıcı noktası! Aymaz, ‘Cahide Müzikali’ nin sahne tasarımını ışıklarla kurduğu bağla sağlamış. Teknik ekiple yönetmenin muhteşem buluşması Nilüfer Açıkalın’ ın olağanüstü oyunculuğuyla birleşince sahnede seyrine doyulmaz bir oyun izliyoruz.

Nilüfer Açıkalın için ayrı bir başlık açmak gerekli. Özellikle karakterinin dönemsel olarak geçirdiği psikolojik evlerini adım adım sahnede gösteren oyuncu, görüntüsünden çok oyunculuk performansıyla dört dörtlük bir ‘Cahide’ olmayı başarıyor. Kendisini hayranlıkla izlediğimi belirtmeliyim.

Gökhan Erarslan son dönemde yetişen önemli bir yazar. Cahide Sonku’ nun hayatına ayna tutan muhteşem metni, insanı 1930’ lu yılların Türkiyesi’nden günümüz dünyasının izlerine kadar sürüklüyor. Kemal Başar, sert sahne geçişlerinin sürükleyiciliğini içinde müzikalini sahneye aktarırken, Nilüfer Açıkalın sezon içinde izlediğim en iyi kadın oyuncu performanslarından birisini gerçekleştirmiş. Türkan Şoray’ ın vefasızlığı ve Zeki Müren’ in kıskançlıkları aktarılırken insanı derin bir yolculuğa çıkaran dev bir kadın oyuncu karşımızda beliriyor.

‘Cahide Müzikali’ gösterimlerine hız kesmeden devam ediyor. Bu şahane oyunu mutlaka sezon içinde izleyin!


Kaynak: http://lifeartsanat.com
Yaşam Kaya / yasam.kaya@gmail.com

Üstün Akmen'in Son Yazısı Tiyatro Keyfi Gene vefa Borcu Ödüyor: Cahide Sonku Müzikali


Tiyatro keyfi gene vefa borcu ödüyor: Cahide Sonku Müzikali
Tiyatro Keyfi, 2015-2016 sezonunu Türk sinemasında Muhsin Ertuğrul’un açtığı yoldan ilerleyen ilk kadın sinema yönetmeni Cahide Sonku’nun (1919-1981) hareketli ve hüzünlü yaşam öyküsünü müzikal olarak sunarak açtı. Dillere destan güzelliğinin yanı sıra birçok alanda öncü olan Cahide Sonku; hiç kuşkusuz cumhuriyet döneminin en gözde isimlerinden biriydi. Şehir Tiyatrolarının parlayan yıldızı Sonku, günü geldi sinema yönetmeni olarak da ünlendi ve kendi film şirketini kurdu. Ancak yaşamı tarifsiz kederler ve talihsizliklerle doluydu.
Tiyatro Keyfi’nin otuz küsur yıl içinde neredeyse unutulmaya yüz tutmuş böyle bir efsanenin yaşam öyküsünü, son yıllarda başarılı oyun metinlerine imza atmış Gökhan Eraslan’ın kaleminden irdelemesi ise alkışlanacak bir hatırşinaslık örneği oldu.

İYİ YAZAR ERARSLAN
Gökhan Erarslan, Cahide’nin yaşam öyküsünü bire bir anlatma yolunu seçmemiş, böylece tarih dersi vermek istememiş, pek de iyi etmiş. Yaşam öyküsünü magazin bulamacına hiç bulaştırmamış. Araştırmış, incelemiş doğruluğundan emin olduğu bilgileri eline dolamış. Cahide’nin 13 yaşında Muhsin Ertuğrul yönetimindeki Darülbedayi’e girişinden başlayarak,  1933’te “Söz Bir Allah Bir” filmiyle sinemaya geçişini; “Fedakâr Ana” filmiyle yönetmenliği deneyişini; çapkınlığıyla ünlü sahne arkadaşı Talat Artemel ile 1936’da evlenişini pek güzel anlatmış. Eşinin kendisini aldatması nedeniyle iki sene sonra boşanmalarının; yalnız yaşamaya başlamasının; erkeklerin önüne servetlerini dökmesinden nasıl hoşlandığının altını da ustalıkla çizmiş.

MARCEL BİLEREK Mİ ATLANDI
Mutlaka bir nedeni vardır, ama o yalnızlık günlerinde Marcel adında genç bir iş adamı ile tanışmasını ve Marcel’e aşık oluşunu sanırım bilerek atlamış. Oysa bilebildiğim kadarıyla Marcel’in, Sonku’nun yaşamında hayli önemli bir yeri var. Bilenler bilmeyenlere anlatsın demeyeceğim, o günlerde Müslüman kadının gayrimüslim birine aşık olması hoş karşılanmadığından bu aşk fevkalade gizli yaşanmış. Cahide Sonku, Marcel ile gözle görünür bir değişime uğramış; özel dikim elbiseleri, mücevherleri, lüks otomobilleri dillerde destan yazmış. Tarihimizin yüz karası olaylardan varlık vergisi ile Marcel sıfırı tüketince ve Aşkale çalışma kampına gönderilince ve de hem adli kurumlar, hem de çevre baskısı yoğunlaşınca Cahide, Marcel’in hayatını kurtarmak için sevdiğini boşlamış. 

TÜTÜN KRALI İHSAN
Neyse!
Gökhan Erarslan, Sonku’nun Tütün Tüccarı, Fabrikatör İhsan Doruk ile evlenmesini; Ender adında (1953) bir kızının doğuşunu; İhsan Bey’den de boşanışını ustalıklı ve kestirme tablolarla sahne diline yansıtmış. 1963’te bir yangın (muhtemelen kundaklama) sonucu 1950’de kurduğu Sonku Film yanınca, Cahide Sonku’nun da hazin sonunun yaklaşışını, boyalı ispirto için lokanta mutfaklarında bulaşıkçılık yaptığı günleri ve nihayet hazin sonu pek güzel çizmiş.
 Diğer taraftan, dramaturgisini de yaptığı bu müzikalde Kemal Başar’ın önsezilerine, zamanlama başarısına, sahne zekasına, koordinasyon yeteneğine bir kez daha tanıklık ediliyor. Fevkalade güçlü ve müdanasız; diğer taraftan dürüst, yırtıcı, hırslı, ne istediğini bilen ve elbette döneminin en güzel kadınlarından olan Cahide Sonku karakterini, karakterin soğuk, donuk yanlarıyla sahneye taşımayı başarmış.
 Hele bir de koreografi uygulatsaymış!

YARATICI KADRO
Müzikalin müziklerini son zamanlarda benim sahne müziği açısından dikkatle izlediğim ve (mütevazıen) takdir ettiğim Orhan Enes Kuzu yapmış. Kuzu’nun müzik estetiği, bu kere de müziğin bireyler ve toplum için güzellik ve beğeni serüvenine yönelik çalışıyor. Eserin yapısına ve anlamına göndermelerde bulunuyor. Bu eserinde de ses kümelerini kendisine alan olarak seçmiş. Oyunun kitapçığı/broşürü bulunmadığından Kemal Başar imzalı şarkı sözlerini okuyamadığım, söylenirken de çoğunu anlayamadığımdan, bir-iki yerde sanki kulağımda pırtlayan prozodi bozukluğu var mı, yok mu, doğrusu ahkam kesemeyeceğim.
 “Işık tasarımı Yüksel Aymaz’ın” dersem sanıyorum ne demek istediğimi kolaylıkla anlayacaksınız.  
Canan Göknel’in kostüm tasarımı kusursuz.
Erhan Yazıcıoğu, Hakkı Ergök ve Neslihan Yeldan’ın sesleri oyuna renk katıyor.

GELELİM OYUNCULUĞA
Tek kişilik müzikalin oyuncusu Nilüfer Açıkalın’ı tam 10 yıl sonra sahnede görmek bana sorarsanız özel bir mutluluk.
 Açıkalın, Gökhan Erarslan’ın yazdığı metnin Kemal Başar tarafından tematik olarak yaptığı aktarımın sözcülüğünü mükemmel yapıyor.  Rolünü tematik bağlamda çözümlüyor. Rolün fiziksel profilini iyi çıkarmış. Nilüfer Açıkalın’ın Cahide Sonku karakterinin fiziksel profilini ortaya dökmesi, aynı zamanda onun oyundaki duygusal ve toplumsal koşullanmalarını gösteren bir etken oluşturuyor.
Sonuç olarak söylemek istediğim, elli dakikalık oyundan Cahide Sonku ile tanışan/buluşan seyirci salondan hayli buruk ayrılıyor.
Buruk, ama o derecede de saygılı.
 Dürüst, yırtıcı, hırslı, ne istediğini bilen bir güzelden, en çok da güçten etkilenerek çıkıyor salondan.
Bu da zaten yazarın, yönetmenin, bestecinin, ışık rejisini yapanın, kostüm tasarımcısının izleyenin gücüne güç katmasını istediği katarsisin yaratılması amacı değil mi?

* Yazarımız Üstün Akmen ölmeden iki gün önce, 1 Ekim’de prömiyerini yapan Cahide Sonku Müzikalini izlemiş, fakat yazısını bize ulaştıramamıştı. Ailesi yazarımızın son yazısını kendi köşesinden yayımlanması için bize gönderdi. Akmen’in son yazısını olduğu gibi okurlarıyla paylaşıyoruz.
 


Kaynak : www.evrensel.net

18 Aralık 2015 Cuma

Emrah Serbes'in sarsıcı hikayelerinden "Öykülerden Oyunlar"

Emrah Serbest
Öykülerden Oyunlar
Emrah Serbes'in sarsıcı hikayelerinden "Öykülerden Oyunlar"ın sinema teknolojisinin olanaklarından da faydalarak yapılan rejisi ise Tayfun Dinçer'e ait. Savaş Başar'ın anısına sahneye konan eserin ışık tasarımını Yüksel Aymaz, müziği Orhan Enes Kuzu yaptı. Post production'ını VSG'nin üstlendiği eserde Hakkı Ergök ve Kemal Başar rol alıyor. 29 Aralık’da Borusan Oto Dolmabahçe Sahne’de,

OCAK VE ŞUBAT 2016 PROGRAMI

Borusan Oto Dolmabahçe Sahne

Öykülerden Oyunlar
8, 29 Ocak 2016

Profilo AVM.

Öykülerden Oyunlar
22 Ocak 2016


ŞUBAT 2016

Borusan Oto Dolmabahçe Sahne:

Öykülerden Oyunlar
9, 19 Şubat 2016

Biletler Biletix'de!! Tıklayın!


Cahide Sonku Müzikali

Topluluğun yeni eseri "Cahide Sonku Müzikali"  25 Aralık’da topluluğun evi olan Borusan Oto Dolmabahçe'de sergileniyor. Gökhan Erarslan'ın yazdığı müzikalin reji ve dramaturjisi Kemal Başar'a ait. Müzik Orhan Enes Kuzu, ışık tasarımı ve çevre düzeni Yüksel Aymaz, kostüm tasarımı Canan Göknil. Cahide Sonku'ya sahnede Nilüfer Açıkalın hayat veriyor. Eserde Erhan Yazıcıoğlu, Hakkı Ergök ve Neslihan Yeldan da sesleriyle yer alıyor.

Eser 18 Kasım’da zamansız kaybettiğimiz sanat yönetmeni Arda Aydoğan’ın anısına  19  Aralıkta Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde Bakırköy’lü izleyicilerle buluşuyor.

Shakespeare'in Bütün Eserleri - Hafif Kısaltılmış

Kahkaha garantili, ödüllü komedi "Shakespeare'in Bütün Eserleri - Hafif Kısaltılmış", 3. sezonunu kapalı gişe olarak sürdürüyor. 22 Aralık’da Borusan Oto Dolmabahçe Sahne’de...Bu çılgın Shakespeare komedisi, İngiltere’de West End’de 10 sezonu aşkındır kapalı gişe oynuyor.Üç ne yaptığını bilmez erkek oyuncu hemen hemen hazırlıksız ve pek bilgileri de olmadan Shakespeare’in bütün eserlerini birden oynayacaklarını iddia eder;  Hamlet, Romeo, Juliet, Jül Sezar, Macbeth, Othello, Desdemona, Ophelia, cadılar, periler derken işler karışır, çılgınlık boyutuna erişir.          

Yazanlar: Adam Long, Daniel Singer ve Jess Winfield
Çeviren: Leyla Özgüler Kalender
Yöneten: Dramaturji ve Işık Tasarımı: Kemal Başar
Set ve kostüm tasarımı: Berna Yavuz
Koreografi: Alpaslan Karaduman
Yönetmen yardımcıları: Shyqyri Caushaj, Çağlar Polat

Oynayanlar:
Kemal Erdurak
Kerem Muslugil
Mesut Yılmaz

www.tiyatrokeyfi.com.tr
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...